Çocukluğumuzda babam, Eyüp Sultan Camii avlusundaki yayınevi standından "Peygamber Hikayeleri" çizgi roman serisi almıştı kardeşim ve bana. Aynı dönemlerde, abim de Türk Destanları çizgi roman serisini hediye etmişti.
Uzunca bir dönem bu iki seriyi çok sevdik. Öyle ki, biraz büyüdüğümüzde paylaşamaz olduk kitapları. Hala Yaşar Kandemir'in kaleme aldığı peygamber hikayeleri serisinin akıbetini bilmesem de, Türk Destanları'nın bir kısmı kütüphanemde duruyor. Henüz yaşına uygun ve gerekli bulmadığımdan kuytulara sakladığım seriyi, çizgi romana pek meraklı oğlum keşfetti geçenlerde.
Yüzündeki sevinci görmeliydiniz!
Annemin kitaplığın kapalı bölmelerinde sakladığı kıymetli dolma fıstıklarını bulup gizlice mideye indirdiğimiz zamana döndürdü sevinci beni.
Dolma fıstığı olmadan dolma olur da; kitapsız olmaz.
Blogdan önce de, blogdan sonra da peygamberlerin hayatlarını konu edinen, bilhassa okul öncesine ve ilköğretime uygun dilde kaleme alınmış kitaplar aradım oğlumla okumak için. Kitap tavsiyesi isteyenler de eksik olmadı. Bu arada Yaşar Kandemir'in yazdığı seriyi hayal meyal hatırlayıp tekrar bulup edinmeyi düşünüyordum ama nedense buluşamadık tekrar onunla.
Bir yandan da çok sevdiğim o seriyi yetişkin dünyamda çocuğuma okumak için uygun bulur muydum, emin olamadım.
Peygamberlerin hikayelerini onlara anlatırken, uğradıkları zulümleri, İslama davet ve cihadı, mucizeleri, ölümü ve öldürülmeyi, şeytanı ve inanç farklılıklarını da anlatmış olacağımızdan derin meselelere girmeden anlatmanın yollarını kitaplarda aradık. Ya vereceğimiz cevapların sıhhatinden emin olamadık, ya da onların hazır bulunmuşluğundan. Biz böyle kaygılar güderken, onların çizgi filmlerde şeytan ve melek tasvirleriyle, şiddetin her türlüsüyle çevrili olduklarını ve kontrol edemediğimiz bir takım uyaranlara maruz kaldıklarını unuttuğumuz oldu. Şeytandan bahsetmek için çok erken olduğunu düşündüğümüz çocuklar hemen her tür ekranda farklı bir tasviriyle muhatap oldu. Kızıl, insanların sol omuzlarına tüneyen, boynuzlu ve ateş püskürten şeytanlar, kanatlı, bebek tasvirli melekler vb.
Hal böyleyken kuşkusuz ki, ilk adımın ailede atılmasının önemi artıyor.
Çok sayıda değerli çalışma arasında, tümünü inceleyip fikir edinme fırsatı bulamamış olsak da, gönlümüze göre bir esere denk gelemedik. Keşke Özkan Öze yazsa diye düşünürken, geçenlerde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın güzel sürprizi bizi Özkan Öze'nin yazdığı, Sevgi İçigen'in resimlediği seriyle buluşturdu. Bizi de sevinçle ve heyecanla okuyup sizleri müjdelemek düştü.
Adem, İbrahim, Davut, Süleyman, Musa, İsa, Yusuf, Nuh, Eyyup ve Yunus peygamberlerin hikayelerinden oluşan on kitaplık seri, yayınevi tarafından okul öncesini kapsayacak biçimde önerilse de, küçükler için birer girizgaha ihtiyaç duyabilir.
Zira resim ve metinlerin titizlikle imbikten geçirildiği bu lezzetli seri, ilköğretim düzeyindeki çocuklar için son derece anlaşılırken, okul öncesi için çok sayıda bilinmeyen içerdiğinden, çocukların hazır bulunmuşluğunu gerektirebilir.
Adem peygamberin hikayesini okurken şeytanın çocuksu bir kötülüğe bürünerek Adem ve "arkadaşı" Havva'yı kandırdığı, ardından da Allah'ın koyduğu yasağı çiğnedikleri ve kuralı bozdukları için "artık cennette kalamadıkları"; korkunç bir suçun ya da kovulmanin olmadığı ifade biçimini çok sevdim.
Davut peygamberin hakemliğinde, oğlu Süleyman peygamberin adaletini; muhteşem camdan sarayını kuşlarla muhabbetini okuduk hayran hayran.
Yunus peygamberin nimetleri için putlara değil Allah'a teşekkür ettiği hikaye, şükretmenin anlamını dualı ağızlarda ararken, günlük dildeki mana dünyasına alamayan çocuklar için, sözcük seçimiyle öyle isabetli olmuş ki... Allah'ın affı ve mağfiretiyle Yunus peygamberi sakladığı Yunus balığı gibi sıcacık oldu kalbimiz.
Firavunun zulümlerini, Musa peygamberin mucizelerini, zayıf ve çelimsiz bir çocukken, cesaretiyle korkunç devi yenen Davud peygamberi, rabbini arayan İbrahim peygamberi, yakmayan ateşi, burnundan giren minicik bir sineğin öldürdüğü Nemrut'u, Nuh peygamberin gemisini, İsa, Eyyûb ve Yusuf peygamberlerin hikayelerini büyük bir keyifle okuduk.
10 peygamber hikayesinden oluşan serinin hem üslubunu, hem de resimlemesini çok sevdik.
Yeryüzünün, her şeyin başladığı o ilk hikayesi olan Adem ve Havva hikayesinden başlayarak peygamberlerin mutlu sonla biten, ancak mücadelelerle dolu hikayelerini okurken, yazarın itinalı diliyle kadim öğretilerden beslenen küçük okur çok mutluydu.
Ancak küçük bir sorunu vardı ki, o da şuydu:
Neden o da peygamberler gibi bir kahraman değildi? Neden bir kahramanlık göstermemişti :)
Belki de "dünya klasikleri"nin en eskisi sayılabilecek Peygamber hikayelerini bu incelikle çocuklara aktaran yazar, çizer, editör ve yayın ekibine şükranla.
Okul Öncesi İçin Peygamber Hikayeleri /10 Kitap
Yazan, Özkan Öze
Resimleyen, Sevgi İçigen
DİB Yayınları
4+
paylaşımınız için teşekkürler
YanıtlaSilRica ederiz, istifadeli olduysa ne mutlu.
Sil