Duyduğum anda zihnimde beliren çözümün başrölündeki ben;
Buğday başağı kemiriyor,
Mısır koçanı dişleyip, arpa yiyordu.
Kafasını da Sylvain Chomet'in güvercin adamı gibi ani ve kısa hareketlerle sağa sola döndürüyordu.
Animasyonu izlemeyenler ve hatırlamak isteyenler buradan buyrun
Sonra baya bir sesli güldükten sonra nasılsa dünyamıza geri döndüm.
Öyle mi diyor oysa ki hoca, değil mi ama :))
Mısır koçanı dişleyip, arpa yiyordu.
Kafasını da Sylvain Chomet'in güvercin adamı gibi ani ve kısa hareketlerle sağa sola döndürüyordu.
Animasyonu izlemeyenler ve hatırlamak isteyenler buradan buyrun
Öyle mi diyor oysa ki hoca, değil mi ama :))
Geçen gün de otobüs durağında bekliyorum. O saatlerde durak ıssız oluyor, ohh mis!
Çevremi kolaçan ediyorum, havayı kokluyorum..
Tam o esnada durağın hemen arkasındaki market zincirinin önünde bir minibüs duruyor.
Minibüs ama..sıradışı bir minibüs.
Çankaya'dan oldukça uzak olduğumuz düşünülürse içindeki bürokrat tipli iri takım elbiseliler de sıradışı.
İki adamdan biri araçtan inerek elinde resmi bir zarf olduğu halde markete doğru yöneliyor, hmm çok sıkılmış ve aksiyon aramakta olan bünyem için bir gizem daha!
İkinci adam da araçtan çıktı ama o da ne? 3.bir adam varmış da bu az evvel onu da yutmuş bence!
Çevreyi, 'halkı' gözlemliyor mağrur bakışlarla, duble iri adam.
Hala çözmeye çalışıyorum..Onlarca ihtimalden birkaçı aklıma yatar gibi..Aracın ön camı zırhlı, firma ismini tarıyorum zihnimde ama kayıtlara ulaşamıyorum.
Karşıdan gelen çıtı pıtı ve pek ürkek hanım, yanımızdan geçerken meraklı ve kaçamak bir bakış atıyor adama, sonra da araca doğru..
Çankaya'dan oldukça uzak olduğumuz düşünülürse içindeki bürokrat tipli iri takım elbiseliler de sıradışı.
İki adamdan biri araçtan inerek elinde resmi bir zarf olduğu halde markete doğru yöneliyor, hmm çok sıkılmış ve aksiyon aramakta olan bünyem için bir gizem daha!
İkinci adam da araçtan çıktı ama o da ne? 3.bir adam varmış da bu az evvel onu da yutmuş bence!
Çevreyi, 'halkı' gözlemliyor mağrur bakışlarla, duble iri adam.
Karşıdan gelen çıtı pıtı ve pek ürkek hanım, yanımızdan geçerken meraklı ve kaçamak bir bakış atıyor adama, sonra da araca doğru..
O anda duble iri adamın göğüs kafesi mitolojik karakterlere ozgü biçimde şişiveriyor.
Yüzündeki yersiz gurur ve fazlaca özgüvenli gülümsemeyle beraber..
İşte bu! Bu bakışı tanıyorum!
Şimdi anlaşıldı yersiz özgüveninin sebebi! diyorum bağırarak, evet evet bağırarak..
Neyse ki iri adamlarla aramda yeterince mesafe var, ohhh
hemen pek akıllı(!) telefonumu çıkarıp logolarindan google araması yapıyorum, pek bir havalıyım, pek bir kendinden emin!
Veee, evet!
Güvenlik firmasi tabiii!
Tüm bunlar olurken normalde aksi yönde oluşması gereken otobüs kuyruğu, tam arkamda oluşmuş!!!
Arkamı döndüğümde bir otobüs dolusu insanın 1/4 ünü bana bakarken bulunca yüzüm gökkuşağının renkleriyle doluveriyor. Muhtemelen kalan 3/4 kısım yolcu çoktan rahatsız olduğuma kanaat getirip ilgilerini kaybetmişler.
Uzunca bir süre o saatlerde otobüse binmemeye özen gösterdim..:)
0 yorum:
Yorum Gönder