Enno ya da Asfalttaki Karahindiba

Adı Enno, soyadı Bambaşka olsa da... Enno'ya bambaşka olduğu söylenmese bir şeyler farklı olur muydu?
Ölümlerinin üzerinden uzun yıllar geçmiş dâhi sanatçılar, bilim insanları ve düşünürlere bugün atfedilen bazı sıfatlar, farklılıklarıyla toplumda tutunmaya çalıştıklarında onlara söylenseydi hikayelerini nasıl etkilerdi?
Dislektik, hiperaktif, otistik, ÜZ, üstün yetenekli ya da aspergerli bir çocuğa bugün bu tanılar ve ardından çeşitli etiketlerle çizdiğimiz sınırlar onların kendilerini tanımlama, değişme, gelişme ve var olma hikayelerini sınırlıyor olabilir mi? 
Tüm bu sorular...pekala geçmiş yaşamların farklılarıyla bugünün farklılarını birbirinden ayıran noktalara spot tutuyor olabilir.
Ama o zaman da, şimdi de değişmeyen bir şey var.
İnsan tanımlayamadığı karşısında endişe ve korkuya kapılıyor.
Bir baş etme mekanizması olarak, güçlüğü inkar ya da hepten bireyi yok saymaya varabiliyor. 
Enno "problemini" tanımlayan bir uzmanın rehberliği olmasaydı kendi yolunu çizebileceğine ikna edebilecek miydi çevresini?
İnsan sayısı kadar farklılık olduğunu ancak henüz hepsini tanımlamaya ihtiyaç duyacak kadar fark etmediğimizi düşünmeye devam ediyorum.
Enno bir orkide ama diğer tüm bitkiler karahindiba olamaz muhakkak. 
Orkideler ve karahindibalar kadar dikkat çekmemiş olabilirler ama rengarenk bir bitki örtüsüyle çepeçevre kuşatılmış değil miyiz?
Çok soru sordum biliyorum.
Çok bilmeyip sadece çok düşündüğümden öyle... Affedin.
"Enno Ya Da Asfalttaki Karahindiba" yakın zamanda okuduğum en etkileyici ve harikulade kitaplardan oldu.
Farklı olarak işaretlenen, parmakla gösterilen ama farklılıkları birbirlerinden çok farklı çocukların dostluğu kitapta da karşılıyor okurunu.
"...Olsen sadece benim gibi farklı biri değil, o özel biri de (yani benim tam tersim, çünkü ben sadece farklıyım, ama özel değilim.)" diyor Enno.
Annesinin "Ah, Enno!" diyen sesi sesim oluyor.
İçimde bir sızı hissediyorum derinden.
Ve babasının sözleri hatırıma gelip sızıyı silip süpürüyor:
"Yardımımıza ihtiyacı var, evet, gerçekten arkasında duran ve ona güç veren, onu olduğu gibi kabul eden, Çetinceviz Hanım'ın kusursuz dünya görüşüne uyması için onu değiştirmek istemeyen bir aileye ihtiyacı var!"
Enno olağanüstü gözlem yeteneği ve duygusal tasvir gücüyle bir salyangoz hızında da olsa benzersiz bir yol çiziyor kendisine.
Ama her kahramanın bir yoldaşı olduğu gibi Enno'nun da hikayesinin fitilini ateşleyen, onu anlayan, ona inanan ve koşulsuz desteğini sunan bir dostu var.
Ebeveynlerin aşırı kaygı, endişe, korku ve korumacılıklarıyla çaresizce üstünü kalın yorganlarla örttüğü çocuklar var...
Belki bazılarımız öyle çocuklardık ama yolumuzu bulmayı başardık.
Enno, Olsen, Enno'nun babası, büyükbabası ve bir zamanlar Hayalistanlı olduğunu unutup dünyaya uyum sağlamayı başaran tüm uzaylılar elbet yolunu bulacak.
Mesele odur ki; hala orkide, zambak, nergis, papatya, karahindiba olarak kalabilsinler.
Çünkü Enno'nun dediği gibi:
"...Karahindibanın bütünün bir parçası olduğunu ve küçük gördükleri her şeye zarar vermeye devam ettikleri müddetçe, bütünün de zarar göreceğini bilmiyor veya bilmek istemiyorlar"...bilmek istemiyoruz.
Enno'nun kimi zaman tebessümle, kimi zaman ince bir hüzünle okuduğumuz umut dolu, tatlı hikayesi ile derinden sarsıldık.
Dilerim ki küçük büyük her okur tanışsın.
Yakın zamanda @balonlu.sakiz.agaci kitap kulübümüzde değerlendirdiğimiz "Gezegen Willi" de bir başka yazının konusu olsun. 
Ya da sizi kulübe davet edelim.

*Hassas filtreler için ergen kız-erkek ilişkilerinin son derece masum boyutta fakat muhakkak ki kültürel farklarla yer aldığı notunu düşmeliyim.
İç sayfa fotoğraflarını inceleyebilirsiniz zira filtreden filtreye fark var :)

Enno ya da Asfalttaki Karahindiba
Yazan, Astrid Frank
Resimleyen, Regina Kehn
Çeviren, Semra Pelek
Editör, Aslı Tohumcu
Yayın Yönetmeni, Enis Batur
Özgün adı, Enno Anders Löwenzahnelm Asphalt
141 sh.
Kırmızıkedi Çocuk
9+ ve büyümeye dirençlilere





















0 yorum:

Yorum Gönder

 

Geri Dön

Facebook

Video Of Day

Advertisement