"Hayat bir armağandır, keyfi de kederi de vardır. Sabah ola, sabır ola, hayır ola! Vakti gelmişse zaten olacaktır. Geç kalanlar kaybederler..."
"Israr yerine sakinliği dene. Haydi şimdi düş düşlerinin peşine; ama düşlerini ateşlere düşürme! "
... dedi Kirpiler Diyarının Bilgesi.
Ateşlerin içinde yaşamayı istemeyen küçük semender, doğmak istemiyor şeffaf yumurtasından dünyaya.
Anne semender kederle, bir derman arıyor derdine. Köz diyarını terkedip, sırlar dolu bir yolculuğa çıkıyor.
Bir yavru neden çıkmaz kabuğundan? Ne yapmalı, kimlere danışmalı derken buluyor Isla'yı.
Isla gümüşten mürekkebi olan bir güzel salyangoz. Yardımsever üstelik, biraz da haylaz.
Haylaz ya! Öyle olmasa boyar mı o saydam kabuğunu küçük Bukor'un. Kapatır mı dünyaya açılan tüm pencelerini onun?
Doğrusu Isla, boyayarak şeffaf yumurtasını yavru Bukor'un, yardım etmek istiyor elbet Semender anaya.
Yalnızlıktan sıkılır da, firar eder yumurtasından dünyaya, diyor.
Ama gecesi gündüzüne karışan yavru, derin uykulara karışıyor karanlık kabuğunda.
"Seni yaramaz semender seni... Kapatıyorum tüm pencerelerini. Annesini üzenleri sevmem ben. Sen bu dersi çoktan hak etmişsin belli" demişti boyarken onu.
Oysa ki çocuklar annelerini üzmek için mi yaparlar yaptıklarını?
Yok mudur onların da hayalleri, denemek, tecrübe etmek istedikleri?
Bir itiraz yükseldi küçük okurla annesinin içinde, tam da burada. Beğenmedik sevgisinin koşulunu Isla'nın.
Neyse ki yetişiyor itirazımıza Kirpiler Diyarının Bilgesi. Sırlı sözcükler üflüyor havaya...
Vakit diyor, acele etme diyor, ateşe verme diyor hayallerini.
Ne zaman ki annesi bekleyip ısrar etmekten vazgeçiyor; karar veriyor yavru Bukor hayat armağanını almaya.
Küçük okur sırrı çözmek için çok küçük değilse, elbet anlar annesini üzmediğini Bukor'un. Annesi üzüldüyse, zamana yenildiğindendir onun.
Ama eğer çözemediyse, annesini üzmekle suçlandıysa mesela zaman zaman... Bukor gibi kabuğuna çekildiyse, düşleriyle beraber.
Beraber okurken rehber olmalı annesi kendi duygularına ve onunkilere, değil mi ya? :)
Gizemli, merak uyandırıcı, bilge bir masal Köz Masalı. Yazarın büklüm büklüm, sihir bulaşmış dili ve Elif Yemenici'nin sevimli resimlemesiyle, dikkate değer güzellikte.
Köz başında, dumanı tüterken güğümün; nenelerimizin anlattıkları gibi. Sıcacık, sevgi dolu ve yol gösterici.
Dört masallık seriyi anlatmaya Köz Masalı'yla başladıysak, acele acele koşturmaktan ateşe düşürdüğümüz düşlerimizin payı olduğundan belki.
Payını da alır Nöbetçi, çekilir kitaplarının köşesine.
Köz Masalı
Yazan, Kudret Ayşe Yılmaz
Resimleyen, Elif Yemenici
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
7+ yaş ve büyümeye dirençlilere.
0 yorum:
Yorum Gönder