Tarihi Kahramanlar Dizisi

On kitaplık heyecan verici bir dizi tutuyorum elimde.
Salih Zengin'in usta kalemine, Dağıstan Çetinkaya'nın çok sevdiğimiz resimlemesi eşlik ediyor.
Metin ve resimlemenin tatlı uyumu göze hoş gelen bir tasarım ve baskı kalitesiyle birleşince oldukça iştah açıyor.
"Şiirimizin Süt Dişi Yunus Emre" hikayesinden başlıyoruz okumaya.
Yunus'un hikmetli dizelerinin eşliğinde bir kemâlât yolculuğuna tanık oluyor okur.
"Kem aletle kemâlât olmaz" kelam-ı kibarı tam da yerine rast geliyor onun hikayesiyle.
Küçük okur bir kitap karakterine dönüşüp zamanda gedikler açarak anlatıyor olanı biteni.
Ancak çocuk karakter gözünden izlenen hikaye edebi letafette bir yetişkin dilinden aktarılıyor okuruna.
Usta yazarın mahir kaleminden; dilin güzelliği ve zenginliği, hikayenin boyutlar, zamanlar, kavramlar arası geçiş yoğunluğu hitab ettiği okur kitlesiyle ilgili düşündürüyor.
Öte yandan ne mutlu ki; kitap oburlarının abur cubur okuma alışkanlığını sarsıp düşünerek, tekrar tekrar okuyup araştırarak sindirmelerini zorunlu kılıyor.
Dede-torun ilişkisi, müzik setinden kulağa çalınan Yunus dizeleri, ilahiler, sobanın korunu yüreğe koyan kestaneli sohbetler mazi ile atiyi birbirine bağlıyor.
Ne var ki; soba bilmeyen, odun görmeyen, kısa ömründe soba sıcağında hikaye dinlememiş çocuklara hüzünlenmeden edemiyor, kalbi mazide büyümeye dirençli okur.
Hikaye, tembelleşen okur sindirim sistemi için birebir olsa da, okuma ve yorumlama alışkanlığı kavi olmayan çocuklar için yaşı 8-9+ olarak belirtmeyi uygun kılıyor. 
Serinin beni en çok heyecanlandıran kitaplarından biri Dede Korkut diğeri ise Dede Efendi.
Bilhassa "Destanlarımızın Atası Dede Korkut" un kapağında dev ve ürkütücü tasviriyle arzı endam eden Tepegöz karakterine bayıldım.
Sözlü kültür menbaının önemli azalarından biri olan Tepegöz'ün yabancı fantastik/ korku temsillerinin berisinde değil de, hiç değilse yanında yer alarak hayatımıza girmesini arzu ediyorum. 
Sembol dilinin öğreticiliği, iyileştiriciliği, korku, ayrılık, kaygılar, göç, savaş, fakirlik, yoksunluk, boşanma gibi bir çok bahsin bol baharatlı bir yemek gibi hayata dair her şeyle ilgili direnç kazandırdığı ve çocukları hazırladığı bahsine şimdilik bu kadarcıkla değineyim.
Dede Korkut hikayesi ile; sınanma, erginlenme (yetişkinliğe geçme, ad kazanma, olgunlaşma), motiflerdeki yediler ve kırklar, Türk kültür ve adetleri, kopuz, destan, Salur Kazan, Deli Dumrul, Bamsı Beyrek...ile tanışıyor okur.
Daha da nicesiyle!
Ama baştaki heyecanımdan tahmin edeceğiniz üzere, en çok Tepegöz ile tanışmaktan mutluluk duyuyor.
Zalim Tepegöz, varsıl bir köy ağası gibi köylünün rızkına gecit vermezken, bir cesur yiğit çıkıp geliyor.
Korkunç bir biçimde yaralayıp (görme yetisini kaybeder ilkin) boynunu vurduğu Tepegöz'ün sonu küçük okuru ürkütse de...
Buradaki ölümün sembolik önemi üzerine konuşmak için fırsat veriyor.
Hikayeci dede karakterle Dedem Korkut bir olup bir ağacın dibine çöktüğünde, kır kokusu, cırcır böceği şarkıları dolu cocukluğum genzime kaçıyor.
Elimize aldığımız üçüncü kitap, "Müziğin Dehası Dede Efendi".
Hikayeyi okurken... Cankurtaran'daki evinin yolunu güç bela bulup gezdiğimizde kulagımızdan girip kalbimizi dolduran musikisi dolduruyor yine her yeri.
Sema izleyip, İsmail Dede Efendi besteleri dinliyoruz beraberinde.
Taş plak cızırtısına saklanmış hikmeti, toprağın altından üstüne sesleniyor kulak kesilenine.
Nesillerden nesillere...
Serinin okuduğumuz beşinci kitabının kanatlı bir misafiri var.
"Taşın Dili Mimar Sinan" hikayesini boydan boya uçarak gezen güvercinin kanadına takılıveriyoruz.
Camii kubbesinde yankılanan kanat seslerini çeşmeye dek takip eden okur Mimar Sinan eserleri arasında bir küçük kültür turu atarken eğik minarenin hikayesini dinliyor.
Desteye elimizi attığımızda "Gönüllerin Sultanı Hz. Mevlana"ya denk gelip seviniyoruz. Sahi, bir de onun hikayesi var dizide.
Eski-meyen dilin sırlar barındıran hazinesine bir dahi işaret ederek başlayan hikaye nesiller, hikayeler, renkler ve kokular arasında köprüler kurup yetişkin okuru yıllar süren derin bir uykudan uyandırıyor.
Küçük okur ise merak kuşanıyor.
Tatlı bir düş gibi tavus kuşunun tüyüyle birlikte yumuşacık rüzgara kapılıp ,uçuyor hikayeyi boylu boyunca.
Mevlâna'dan naklen hikmetli hikayelerle devam ediyor eser.
Tekrar tekrar ve tekrar okunup, anlatılıp konuşulacak bereketli tohumlar atıyor okurunun zihnine.
Serinin diğer kitapları:
"Bir Dünya Gezgini Evliya Çelebi"
"Dünya Haritasını Çizen Denizci Piri Reis"
"Tıp İlminin Büyük Bilgini İbni Sina"
"Çağ Açıp Çağ Kapatan Padişah Fatih Sultan Mehmet"
ve "Dünyayı Güldüren Bilge Nasrettin Hoca" dizinin kendine has lezzetini bozmamasıyla okuma seyrimizin lezzetine lezzet katıyor.

Tarihi Kahramanlar Serisi (10 Kitap)
Yazan, Salih Zengin
Resimleyen, Dağıstan Çetinkaya
Redaksiyon, Sare Tanrıverdi
Tasarım, Selahattin Özdoğan
8+ ve büyümeye dirençlilere!
Vakvak Yayınları































0 yorum:

Yorum Gönder

 

Geri Dön

Facebook

Video Of Day

Advertisement