Yüksek binalarının birinde, yaşadığımız apartman dairesinden kalkan zaman makinesi, tarih boyunca İstanbul'da yolculuğa çıksa ne acayip olurdu değil mi? Görünmez bir kapsülün içinde, tarihin tozlu ve esrarengiz sayfalarına dalıversek ve bir hikaye avcısı gibi rengarenk külahımıza hikayeler doldursak.
Mert, anneannesinin eski tahta sandığında büyükdedesi Hamdi'nin fesini bulduğunda, sandık adeta bir zaman kapsülüne dönüşüveriyor ve Kırmızı Fesli Hamdi'nin Osmanlı kentine yolculanıyoruz. Modern zamanların ilk İstanbul'unda başlayıp Osmanlı kenti İstanbul'unda devam eden hikaye, Hoca'nın doğuran kazanı gibi hikaye içinde hikaye vaadediyor.
Kırmızı fesli Hamdi, Helen'in mor aynasını bulduğunda Bizans kenti Konstantinopolis'de, Helen o eski paraları kimin kullandığını merak ettiğinde Milya'nın antik Bizans'ında buluyoruz kendimizi. Milya'nın kırık çömleğinin gizinde İstanbul'da bir mağaraya yollanan okurun genzi, su gibi akan sürükleyici 5 hikayenin envai çeşit kokusuyla doluyor.
Küçük okur için, tarih dersi monotonluğundan uzak böylesi bir hazine bulmanın heyecanı ve mutluluğu paha biçilemez doğrusu.
Rengini Arayan Pudra'nın yazarı Betül Sayın'ın 2005 yılından beri tam 19 baskı yapan değerli eseri 5 Çocuk 5 İstanbul'dan bahsediyorum.
Metnin yalın ve sürükleyici yapısı bir tarafa, yine Betül Sayın'ın resimlediği kitap illüstrasyon dalında da 2006 IBBY Onur Listesi'ne girmeye hak kazanmış.
Gelelim büyümeye dirençli okurun dikkatini çeken yan hikayelere.
Efendim, Günümüz İstanbul'unu okurken kendimi inceden bir Amerikan filminde hissettim. Beş İstanbul'un beşinde de beşbin İstanbul var, malum. Yazarın hikaye içinde hikaye doğuran beş İstanbul'una beşbin İstanbul'u sığdırmasını beklemesem de, tavşan kostümlü okul çocuğunun yüksek binalar ve metropol görüntüsü arasındaki manzarası üzerime dar gelen bir elbise gibi oldu. Eski ile yeninin, çok kültürlülüğün ve maddi refah farklılıklarının girift mozaiğinde ilk İstanbul, yabancı misafirleri için süslenmiş göründü gözüme.
Milya'nın Antik Çağ Kenti Bizantion'da, nimetleri için "tanrılara" şükranlarını sunan ve tapınağa yiyecekle dolu bir sepet bırakan şükran dolu inananlar olduğu gibi, ilk hikayede ve sonraki hikayelerde de hakim inançlar hakkında küçük detaylar olmasını yeğleyebilirdim. Ya da belki de hitab ettiği yaş aralığını göz önünde bulundurarak derin dini detayların olmamasını...
Öte yandan elimdeki bu hazine öyle değerli ki, müşkülpesent, huysuz bir ihtiyar olmayı reddediyor ve küçük okurun defalarca okuyarak çok sevdiği 5 Çocuk 5 İstanbul'u okumanızı öneriyorum. :)
5 Çocuk 5 İstanbul
Yazan ve resimleyen, Betül Sayın
Günışığı Kitaplığı
4+ ve büyümeye dirençlilere!
0 yorum:
Yorum Gönder