Çocuk kitabı yazmanın bizdeki karşılığı çoğunlukla, didaktik ve basit metinlerle çocuk davranışını iyileştirmek..daha kötüsü ve daha iyisi müstesna olmak üzere ilaç ve bir miktar pansuman mahiyetinde ..
Hal böyleyken Tostoraman, Süpürgede Yer Var mı?..vb. "çocuk edebiyatı"nda çıtayı yükselten eserler öyle sıradışı bir anlam ve değer kazanıyor ki.
Çocukların zeka ve anlayışlarını küçümseyen, estetik ve edebi değerlerini önemsemeyen ve "ne versek olur, çocuk değil mi ya!? " kitapları sinsi sinsi çocuk okuryazarlığının altını oyuyor.
Öte yandan aslında bu yazının konusu "TOSTORAMAN" olmalıydı. Tostoromandan bahseden bir dil de özenli olmalı değil mi diyerek ertelediğim yazı bir tepede birikti ve Tim Burton'ın son filmi Big Eyes da bu tümseğe takılıverdi.
Bir arkadaşım ünlü markalardan birinin Tostoraman (Orjinal ismi Gruffalo ile) baskılı koleksiyonları olduğunu söyleyince çok şaşırdım. Küçük oğlumun sevgili dostu Tostoraman'ın tekstil yüzeyindeki bu seyahatine merakla küçük bir araştırma yaptığımda önce şaşırdım, ardından sevindim ve hızla ürktüm. Tostoraman sadece tekstil ürünlerinde değil türlü çesit oyun ve oyuncakla ve hatta bir kısa filmle her yerde..(hmm serbest çağrışım, hamsili baklava)
Amerikan filmlerinden aşinayız bu duruma, hatta muhtemelen o kadar uzağa gitmeye de gerek yok. Tshirtler, kupalar, baskılar, baskıların ucuz yolla çoğaltılmış kopyaları (Bkz. Big Eyes), kostümler, sinema filmleri, sinema filmlerinden uyarlanmış tiyatro eserleri, sonra tiyatro eserinden tekrar kitaba uyarlanırken evrilip aşındıkça aşınan şaheserler..
Dünya hızla simulasyonla gerçeğin birbirine karıştığı dev bir veri ağına dönüştü. Kollarımız ve ayak parmaklarımıza kadar bu veri ağının kablolarıyla doluyuz sanki. Kablo damarlar, pil enerjisiyle ışıldayan gözler ve kocaman bir tüketim ağı!
Yaratıcının fişi çekip bu kepazeliğe son vermesi an meselesi!
Anlamın anlamsızlaştığı, acının ve mutluluğun yüzlerce yolla ifade edilip resmedilerek ve adeta simüle edilip yüzlerce defa tekrar yaşatılarak anlamsızlaştığı dev bir makineler dünyası.
Ne ilahi yaratımın, ne yeryüzünde onun izniyle gerçekleşen izdüşümlerinin bir gerçeklik algısı oluşturmadığı anlamı kaybolmuş bir dünyadayız.
Fazla karamsar oldu belki de.. ancak kişiyi, eylemi, eseri sırayla ve hızla değersizleştirip âtıl bırakan bir dünya kültürü bu..
Teşhis malumumuz zaten de tedavi konusundaki fikirlerim mesnedsiz..
Yine de..
Birileri değerli eylemlerde bulunmaktan vazgeçmiyorsa, ümit var demektir.
İyi insanlar iyi şeyleri fayda ummadan yapmaya devam ediyorsa,
birileri işlerini en iyi şekilde yapıyorsa,
bir diğeri yeni nesillerin eğitimi için hayatını adıyorsa,
öbürü inançlı ve adil olmak adına sosyal konumundan feragat ediyorsa,
beriki hayrı tavsiye edip şerden uzaklaşıyorsa..
hala iyi filmler, iyi müzikler, sanat yapılıp yine de güzel bir dünya için eserler üretiliyorsa ümit var demektir.
Ehhh bu girişten sonra Tostoraman'dan bahsetmek hayli güçleşti.
İyisi mi kitabı edinin.
Zira minik ve akıllı farenin ormandaki tehliklerle mizahi mücadelesi ve gerçek olmayan, gerçek canavar arkadaşı(!) Tostoraman'la tanışmanızı çok isteriz.
Bakın burada, ( az daha ilerleyin, hemen aşagısı)
Tostoraman severler için çıktı alıp evde oynayabileceğiniz domino vb. oyunlar var
bitmeden tüketelim :)
Burada
Bir de buradaaa
Ve burada da Tostoroman / Yayazula (Gruffalo Movie)
0 yorum:
Yorum Gönder