O sıralar..
Canımız çok sıkkındı.
Acımasızca ve çok erken başlayan rekabetçi ortamdan muzdariptik.
Farklılıklara değer verilmemesinden..
Standart olmaya atfedilen inanılmaz saçma önemden. 'Uyum' icin ve 'normal' kabul edilmek için ortalama olmak gerektiğinin dayatılmasından .
Oyun oynamak istiyorduk biz doya doya.
Endişelenmeden ve güdülenmeden keşfetmek,
Deneyimleyerek ögrenmek,
Her çocuk gibi hata yapma özgürlüğüyle bolca hata yapmanın tadını çıkararak..
Ama biz büyüdükçe bu dünyanın tüm bunlar için çok acelesi olduğunu farkettik..
İçimizdeki derin hayal kırıklığını gidermenin yollarını aradık, çevremizi kuşatan dünya algısının tersine özgün ve özgür olmanın..
Kimsenin bunun için vakti yoktu ama!
Dünyanın dönüşü bizim büyümemizi bekleyemeyecek kadar hızlıydı.
Mesajlar hızlıydı.
Dikkat eksikliği vardı yetişkinlerde..Birkaç saniye içinde ilgilerini çekmeyi başaramazsak hemen başka bir çok acele ve önemli işe dönüyorlardı.
Söyledim ya, dünya çok hızlı dönüyordu. Kimse büyümemizi beklemek istemiyordu.
Annem tavukları hızlı büyütmek için iğne yaptıklarını söyledi, hiç anlam veremedim.
Korkarım ki yakında tavuklara yaptıkları gibi bizi de iğnelerle büyütmeyi deneyecekler..
Ben iğnelerle ya da iğneli sözlerle büyümek istemiyorum.
Ben bir çocuğum ve hatalar yapmak istiyorum, dünyanın başını döndürecek hatalar
Bu dünyayı külliyen değiştirecek hata(!)lar
Ben çocuğum ve bu dünya bir atlıkarınca!
Neyse ki Betül'ü tanımışım. Siz onu 'Hiç Hata Yapmayan Kız' olarak tanıyorsunuz ama sıkı durun!
Aslında o Betül..sadece Betül!
'Hiç Hata Yapmayan Kız' - Mark Pett, Garry Rubinstein / 1001 Çiçek Kitaplar
5+
Birdolapkitap tanıtımını okumak isterseniz buradan
0 yorum:
Yorum Gönder