Engin Mavi, Kurbağalıdere'nin sığ sularında pineklerken açık denizlerin hayalini kuran miniminnacık bir kayık.
Ama hayır, sadece bir kayık değil. Arslan Sayman'ın dilinden, özgürlük arayışındaki derin yolculuğuyla tutkulu bir ruh.
İsmi Engin Mavi olsa da açık denizleri bilmiyor o.
Bir yandan bir edebi sanatla kişileşen ve duygu dünyasının derinlikli tahlilleriyle bizi yolculuğuna yoldaş eden kayık, öte yandan nesneler ile ilişkimizi sorgulamamıza sebep oluyor.
Ya da hızla nasıl nesneleştirildiğimizi, bacasından dumanlar tüten kara sanayi binalarının atıkları gibi nasıl bir bir kıyıya vurup oradan açık denizlerin hayalini kurduğumuzu.
6 yaşındaki oğlum için ruhu olan bir kayık o. Fazla duygusal bulduğu için daha fazla dinlemek istemediği özgür bir ruh. Kitabı kapatıp neşeli bir şeyler açtığımda, "Anne birgün doğada yaşamak istiyorum. Büyüdüğümde.. aslında..ne zaman büyüyeceğim? Artık büyümek istiyorum" dedi.
O nihayet uyuduğunda, mumun bitkin alevinde devam ettim Engin Mavi'yi dinlemeye.
Ama dinlediğim o muydu, kıyıya vuran insanlığım mı bilemedim.
Siz bana aldırmayın. Engin Mavi'nin özgür ruhunun ardına takılıp birlikte maceralara açılmak istiyorsanız ona kulak verin.
Ne de olsa, "Özgürlük cesaret ister!"
Engin Mavi
Yazan, Arslan Sayman
Kapak resmi, Deniz Üçbaşaran
Yapı Kredi Yayınları
10+
0 yorum:
Yorum Gönder