Sessiz Luise

Sesiniz bir türlü çıkmıyor, kalabalığın gürültüsünde çığlıklarınız fısıltıya dönüşüyor ve kimseciklerin sizi duymaması yetmiyormuş gibi henüz çok küçüksünüz diye dikkate de alınmıyorsunuz.
Sesinizi duyurmak için kendi yöntemleriniz var mı?
 Öksürmek, daha dik durmak, dikkat çekici bir giriş yapmak, yüksek sesle ve kararlı konuşmak, belki konuşacağınız şeyi planlayarak dinleyicilerin ilgisini garantiye almak gibi şeyler...
Hayır, domates fırlatmak iyi bir fikir olmayabilir. Siz Luise'e bakmayın. Hem, sonuçları onun için de pek güzel olmuyor.
Luise kadar küçükken sizi kimsenin, hatta siz kadar küçüklerin dahi duymaması bir ölçüde anlaşılabilir.
Ama yetişkin bir insanın kalabalıklar içinde sesi içe kaçar halde meram anlatma hali yok mu!? Haniyse vazgeçer olduğu, daha da sessizleştiği ve insanların birbiriyle yarıştırdıkları yüksek sesleri ve fikirlerinin çarpışmasından kaçınarak kabuğuna cekildiği haller.
Beş kardeşli bir ailenin, silsileyi geriden yakalayan kazan dibi ikisinin, sondan ikincisi olarak pek güzel tecrübe etmiştim henüz küçük bir kızken.
Her bir ferdinin konuşmayı çok sevdiği, her daim cümbüş içinde hikayelerin, anıların anlatıldığı, fikri mütalaaların olduğu ailemde sesimi o cümbüşte kaybetmem işten bile değildi.
Yine de vazgeçmem, mütemadiyen etek cekiştirip sorular sorar, fikrimi söylemek ya da eleştirmek için ortaya atılıp sesimi yükseltirdim. Eleştirmek, bilhassa kızdırılması eğlenceli abileri olunca tatlı mı tatlı olurdu. İyi idare ederlerdi ama bazen de ipin ucu fena kaçar, ipi takip ederek ben de kaçardım.
Luise, çocuk ben kadar çılgın ve kararlı. Ve Luise'in kesinlikle kendine özgü yöntemleri var.
Üstelik sessizliğinden vazgeçmediği, kendi frekansına davet edip, sessizlik içinden diyarlar keşfetmeye çağıran ikna edici yöntemler onlar.
"Luise biraz sessiz konuşuyor: O nedenle ona herkes Sessiz Luise diyor. Luise sessiz konuşmasının neden her zaman problem olduğunu soruyor kendi kendine.
Bak! Örneğin rüzgâr açık pencereden içeriye estiğinde perde de son derece sessiz hışırdıyor ama kimse rüzgârın büyük ve güçlü olduğundan kuşku duymuyor."
Sessizliğin içinde başka sesler olduğu muhakkak. Kimisi Kandinsky'nin sesleri gibi rengarenk, onun "Gürültülü Boya Kutusu" gibi bambaşka şarkılar söylüyor.
Kimisi bir başka enstrümanın telleriyle konuşuyor.
Kimisi yazıyor...kimisi ise küçük ve değerli şeyler kaşifi bir filozof.
"Sessiz Luise" sayfa sayısının çokluğu, belki biraz doz aşımı olan sessizlik vurgulu tekrarları, şimdiki zaman kipiyle hakim bakış açılı anlatıcı dilinin birleştiği üslubu, rengarenk resimlemesi, iri puntolu yazıları ve yalınlığıyla dikkat çekici bir manzaraya sahip.
Hele sayfalar arasında Luise'i bir minarenin tepesinde görmek pek tatlı bir sürpriz. Nedenini tahmin edersiniz. 
Öte yandan yalınlığı, daha küçük yaşta okurlarla büyükleri sayfalarında buluşturmaya elverişli.  Bilhassa kocaman bir kitap okumanın zaferini tatmak isteyen erken okur yazar küçükler için.
Kendi sesinin gücünü arayan tüm çocuklara ve büyümeye dirençlilere!
*Hassas filtreler için iç sayfa fotoğraflarına göz atmayı ihmal etmeyin lütfen. Bilhassa bir resim rahatsızlık verebilir.

Sessiz Luise
Yazan, Renus Berbig
Resimleyen, Anke Kuhl* (çizeri bir yerlerden hatırlayan?)
Çeviren, Süheyla Kaya
Özgün Adı, Die Leise Luise
154 sh.


8+ ve büyümeye dirençlilere!



















0 yorum:

Yorum Gönder

 

Geri Dön

Facebook

Video Of Day

Advertisement